bugün
yenile
    1. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Biyografik bir film olduğu için çok da spoiler içermiyor bence yazacaklarım. Ufak tefek şeyler daha çok film hakkındaki görüşlerimi içeriyor. O yüzden spoiler butonu kullanmıyorum. izleyince acayip gaza geliyor insan. ikinci yarıda bi yükseldim ben. Bir kıvılcım nelere kadir diyorsunuz. Küçücük kendi halinde bir ailenin çocuğu neler başarıyor. Kişilere ve zihniyetlere meydan okuyor. insan kimlik denilen şeyin gücüne bir kez daha hayret ediyor. "Bilinen en kesin sonuç veren ajitasyon ve provakasyon aracı benlik imgesine zarar vermektir." Kimliğine kast edilen bir insanın neler yapabileceğinin canlı kanlı örneğiymiş meğer cep herkülü. Otur uzuun uzuun düşün sosyolojik analizler yap buradan. Ayrıca, hırsını öfkesini saldırganlıktan ziyade bu yöne kanalize etmesiyle ne kadar aklı selim ve vicdanlı biri olduğunu da görmüş oluyoruz. Aynı zamanda bir çocuğun yeteneğinin keşfedilmesinin, yeteneği yönünde geliştirilmesinin ne kadar önemli olduğunu da izlemiş oluyor insanlar. 21 yaşında bir genç neler başardı kimlere umut oldu kimleri yendi. Yaş 21'i duyunca Fatih'in istanbul'u fethetmesi geldi aklıma. Her dönem kendi içinde özeldir. Bu da bir zaferdir. Diplomatlara zihniyetlere karşı bir zafer. Baksan 1.50 metre boyu yok. Bu belki halterde avantajdır onu da bilmiyorum ama insan hayret ediyor. Deli cesaret kitleleri yönetebiliyor. Mesela naim'i ilk kaçıran adam. Sürekli bıkmadan çiçekle yanına yaklaşma çabası hem çok tatlı hem takdire şayan. Çünkü aslında ilk kapıyı aralayan oydu. Veya yerine dublör olan adam. Öyle güveniyor ki naim'in sesleri olacağına yoluna kurban olurum diyor. Bunlar hep çorbanın tuzu. Bu başarının öncüleri. Müthiş bir başarı hikayesi. Biyografik filmleri galiba ekstra seviyorum ben. Aslında ilk yarı olaylar bakımından hızlı, heyecan bakımından durağandı. Sanki aceleye getirilmiş gibiydi sahneler ama adamın hayatı gereği tüm başarılarının gösterilebilmesi açısından böyle olmak zorunda olmuş olabilir bilmiyorum zaten çok da önemli değil ikinci yarı fazlasıyla tatmin ediyor. Filmden çıkınca aklıma şey geldi. Allahtan o dönem Naim'e sahip çıkılmış. ülkemizde sporun yeri malum. hele de haltere ilgimiz naim'den önce yokmuş gibi. iyi ki geri çevrilmemiş maddi manevi tüm masraflar ve siyasi riskler göze alınmış. Dönemin hükümetinin de payı büyük bu anlamda. Filmi izledikten sonra bu tarz yapımlara destek olmanın sanki verilen mücadele ve emeğe karşı vicdani bir görevmiş hissi oluşuyor. Çünkü adamın tek hayali onca çekilen çilenin tek amacı yaşadıklarını duyurmaktı. Sesine kulak vermek için gidin. Sonra filmdeki müzik seçimleri de çok iyiydi seyirciyi canevinden vuralım bari gelmişken dediler heralde. Kolay kolay ağlamayan biri olarak bazı sahnelerde bir miktar ağlamış olabilirim. Bir de Selen Öztürk sen ne güzel yakışmışsın öyle rolüne. Allah kimseyi memleketinden ve annesinden ayrı koymasın diyor sonuca bağlıyorum. Nereden bakarsan bak acısıyla mücadelesiyle hayatın oldukça içinden gayet gerçek, muhteşem bir alt metni bulunan bir filmmiş. Yani tam olarak, film de filmmiş arkadaşlar. Seni de es geçmeyelim eypiocum
    2. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Muazzam bı hayat hikâyesi. Belki biraz daha iyi olabilirdi film ama hayat hikayesi bile filmi izlemek için yeterli bir sebep.
    3. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Babam "eskiden iki altın madalya garantiydi" derdi
    4. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hikayesi çok güzel bir film. ne kadar doğru işlenebilmiş, ne kadar yansıtılabilmiş olaylar tartışılır, ancak sadece gerçekleri hatırlamak için bile izlenir.
    5. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Sinemada izledikten sonra yaşlılarımız gibi gaza gelip alkışlayasım geldi fakat kendimi son anda tuttum. Beyaz perdeye çok güzel aktarıldığını düşünüyorum hikayenin
    6. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Şu anda izlediğim film. Ama bu neymiş be...helal olsun. Dinlemeyen kaldıysa Naim
    7. -3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Az önce bitirdim ve bir kaç bir şey söylemek istiyorum. Kaç yıldır ayla'nın yapımcısı Müslüm' ün yapımcısı diye diye başımızın etini yediler. Ne yapımcıymış arkadaş hakikaten boş senaryoya para vermiyormuş dedirtti. Film gayet güzel ve oldukça etkileyici. Spora az biraz ilgisi olan her çocuğa ve gence iletilmesi gereken bir film. Naim Süleymanoğluna maddi manevi destek verilmesi elbette güzel bir şey. Sadece dikkatimi çeken bir husus 80-90 yılları arası kendi ülkemizdeki daha 20 li yaşlardaki yüzüne bakmaya kıyamadığımız gençler özgürlük diye bağırdıkları için yıllarca ceza evlerinde sürünürken başka ülkeden birini kendi ülkene getirip özgürlük diye bağırtmak sanki tezattı. Türkiye'deki siyaset mide bulandırıcı. Lakin iyi ki destek çıkılmış ve naim'e ses olunmuş. Yoksa ben dahil belki de hiçbirimiz Bulgaristandaki komünistlerin 1984 yılında oradaki azınlık türkülere yaptıklarını bilmiyorduk. Not: bu yıl kpss de soru beklediğim bir film. -seul şampiyonasına kazandığı yıl? -Bulgaristan'da adı değiştikten sonra hangi ismi aldı? -kazandığı ve ardından birleşmiş milletlere katılıp halkının sesi olduğu olimpiyat hangi ülkede yapıldı? -yapımcısı kimdi? Gibi herhangi bir soru ile güncel bilgiler kısmında karşılaşabiliriz. Olur mu olur..
    8. 11
      +
      -entiri.verilen_downvote
      2019 yapımı, çok çok çok iyi filmdi. film naim süleymanoğlu'nun hayat hikayesinden ziyade hiçbir yere ait olamayan insanların filmi. mülteci olmak veya gurbetçiler mükemmel anlatılmıştı. (bkz: hayat van eck) --- spoiler --- filmde şöyle müthiş bir cümle vardı. tam halini şimdi hatırlayamasam da; "sizde yarıştırmak için çocuğun yaşını büyüttüler, bizde asmak için." --- spoiler --- (bkz: erdal eren)
    9. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Dün izledim. Büyük sporcu olmak için kocaman kaslar, her gün antrenman ya da fiziksel özellikler yetmez. Arkana bir halkı alman, bir fikir sahibi olman lazım. Tıpkı Naim gibi tıpkı Muhammed Ali gibi.
    10. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      çok iyi filmdi. biraz milli duyguları kabartan biraz da yaş büyütme meselesine değinerek mükemmel bir eleştiride bulunan bir film olmuş. naim'in davası ve o davayı vermek için altına girdiği yükleri izledik. ben kendisini tanımıyordum. biraz da utandım bu nedenle. öldüğü zaman tv'de gösterirlerken, hey gidi, cep herkülü de gitti demişti babam, tanıyor musun onu diye sorunca, kim tanımaz onu, büyük adamdı demişti. haklıymış.
    11. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      şuan trt1 de yayında olan biyografik görünümlü yerli film. güzel film izlerken ara ara birkaç damla yaş bıraktırır.